Düşsel Kırılganlık - Maladaptive Daydreaming 8

    Bloga hoş geldiniz tekrardan. Serinin sekizinci yazısındayız. Aşırı hayal kurma hastalığının, yani Maladaptive Daydreaming'in ilginç bir tarafından bahsedeceğim. Düşsel kırılganlık. Aşırı empati ve gereksiz hassasiyet.

Hayal dünyasına kaçma eğilimi zaten ruhsal durumunuz ile doğrudan bağlantılı. Bizim burada bahsettiğimiz, artık ipini koparmış dana gibi aklınız en ufak duygusal bir tepkiye şelale gibi çağlaması ve kendinizi duygusal bir yumağın içinde yuvarlanırken bulmanız.

                                   


Bu çok genel bir belirti değil, hatta seyrek belki. MD, kurgusal bir alt gerçekliğe hapsolmak olsa da şizofreniden farklı olarak şu noktası var ki hayaller başı ve sonu olan şeyler ve hayallerinizin hayal olduğunu farkındasınız. Kontrolde akış olarak olmasa da içerik olarak sizin elinizde. Mutluysanız mutlu hayaller mutsuzsanız mutsuz hayaller kuruyorsunuz. Lakin MD kişinin başka bir gerçekliğe (hikayeye, dünyaya) odaklanmasını ve tecrübe etmesini kolaylaştırdığı gibi aynı zamanda bunu da alışkanlık haline getirebiliyor ve duygusal manada güçlü bir uyarıcıya (hüzünlü bir hikaye, bir tanıdığınızın başına gelen kötü bir olay, ablanızın düğünü vesaire) maruz kaldığınızda yaşadığınız duyguyu artık rahatsız edecek derecede yaşatarak, sanki kendi varlığı yetmiyormuş gibi bir de yan etkiye sebep olarak canımızı daha da sıkıyor. (üç oturuşta yazılan cümle.)

    Buradan ben şunu anlıyorum. Hayal kurmak, daha önceden sandığım ve burada ifade ettiğim gibi, beynin uyuşup kalarak kendini kapatmaya alması değil. Aksine oldukça yüksek derecede fonksiyon gerektiren bir durum. Özellikle derinlikleri olan hayaller kuruyorsanız roller, sahneler, replikler ve olay akışı gibi mantık ve yaratıcı düşünme becerisini kullanırken, ruhsal olarak çözümlemeler ve tıkanmalar da hayal ederek beyni neredeyse son kapasite kullanıyorsunuz. MD sahibi insanlar çok fazla hayal kurduktan sonra fiziksel ve zihinsel yorgunluk yaşadıklarını ifade ediyorlar. Bu yorgunluk bahsettiğimiz aktif çalışma olayını göz önüne alınca daha da mantıklı geliyor. Hatta, çok fazla hayal kuran insanların gerçek hayatta fazla aktiflik gösterememesini de çok basit bir şekilde açıklıyor; enerji yetmiyor.

Bunda önceki her yazıda söyledim. Bunda da söyleyeceğim. Hayal kurmayı bıraktıysanız yahut bırakmaya çalışıyorsanız hayallerden arttırdığınız enerjiyi başka bir işe harcamak çok önemli. Hem MD ile mücadelede hem de birey olarak hayatınızı kontrol etmenizde. Gün içinde yeterince aktif kullanılan bir beyin, hayal kurmak için enerji harcayamaz ve size MD'ye karşı doğal bir avantaj sağlar. Eğer gün içinde fazla enerji gerektiren etkinlikler yap(a)mıyorsanız, kendinize bir an evvel yeni uğraşlar bulup beyninizi ve bedeninizi yoracak kadar çok çalıştırmanız gerekiyor.
                         


                                      

Konu başlığına dönersek; Düşsel kırılganlık aslında bir hassasiyeti imgeliyor. Beyin kendisinin dışındaki bir duruma tepki vermeyi çok fazla pratik yaptığı için otomatik komuta bağlanıyor ve yersiz ve uygunsuz durumlarda saçma duygular yaşatabiliyor, kontrol edemiyorsanız bu uygunsuzluğu bir de dış tepki olarak sergiliyor ve yargılayıcı bakışlara maruz kalabiliyorsunuz.

-Ne oldu yüzün düştü birden?

+Şu garsona baksana, saat 11 olmuş hala çalışıyor, ihtiyacı var demek ki bu işe. Genç yaşta burada çalışıyorsa anne yahut babası kesin hasta çalışamıyor, kardeşi falan da vardır, Allahım ne zor hayatlar yarabbim sen yardım et okuyorsa bir de fazladan okul masrafları da vardır. Burada insanlar hem kim bilir ne kadar kabadır. Kolay mı insanla uğraşmak uyuz uyuz müşteriler gelip sinir ediyordur kesin.

-???

    Her zaman hüzünlü değil bu durum. Mutluluk da abartılabilir. Dışarıdaki insanlara ''ben küçük şeylerden mutlu olabiliyorum ya'' diye yutturduğunuz durum, aslında beyninizin normal bir duruma verdiği aşırı tepki olabilir. Şahsen bu çok başıma gelir: Elmalı turta hamuruna kabarmasın diye çatalla delik açarken sırıttığımı gören çevredekiler çok pozitif bir insan olduğumu ve elmalı turta ile mutlu olabildiğimi düşündüler, halbuki delik açarak hamura komik bir şeyler çiziyordum ve nedense çatalı pat pat cam tepsiye vurmak ve hamuru delik deşik etmek komiğime gidiyordu.

Bu aşırı hissedebilme durumu insani duygulara haiz olmak, duyarlı olmak ve ya vicdanlı olmaktan farklı tabii ki. Elbette, gece yarısına kadar ayakta duran, masa toplayıp sipariş alan birinin çalışma koşullarına üzülebilirsiniz, garsonluğun yeryüzündeki en iyi meslek olmadığı aşikar, lakin bu durum sizin tüm ruh halinizi ele geçiriyor ve uzun süre kalıcı oluyorsa burada sıkıntı var demektir.

Bunu da burada bırakalım. Artık MD ile ilgili ne mail geliyor ne de aklıma yazacak yeni bir ayrıntı. Olursa yazarım olmazsa başka bir yazıda görüşürüz.

Diğer yazılar için;

Serinin ilk yazısı, bir efsanenin başlangıcı, Hayallerin Kontrolden Çıkması - Maladaptive Daydreaming

Bu yazının serinin ikinci yazısı için  Hayallerin Ayyukası - Maladaptive Daydreaming 2

Maladaptive Daydreaming tedavi edilebilir bir şey mi?  Gerçekliğe Gerçek Dönüş - Maladaptive Daydreaming 3

Okurlardan gelenleri paylaştığım, tavsiyeler ve soğuk espriler içeren yazı Yeni Düş Çarkları - Maladaptive Daydreaming 4

Olaya bilimsel de yaklaşalım diyen pimpirikliler için Psikanaliz serpiştirmeli sonraki yazı Psikanaliz ve Diğer Şeyler - Maladaptive Daydreaming 5

Dünyanın değil, kainatın dört bir yanından toplanan MD sahipleri grup kurduk bakınız Tarikata Beş Kala - Maladaptive Daydreaming 6

Blog yazılarının uzay boşluğuna gitmediğini, artan farkındalık ve baş etme gücünü anlatan yazı İyiye Giden Şeyler - Maladaptive Daydreaming

Aşırı hayal kurmanın can sıkıcı bir yan etkisini yan anlatan yazı Düşsel Kırılganlık - Maladaptive Daydreaming 8

Benim MD olduğum zamanları ve kurtulma mücadelemi anlatan yazı Galaktik Savaşçılar Diyarı -Maladaptive Daydreaming 9

Nihayet, Final Müthiş Son - Maladaptive Daydreaming 10