Kayıtlar

2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yüzümü Hissetmiyorum Doktor Bey - Depersonalizasyon 2

Resim
İlk yazıyı okuyanlarınız aşağı doğru okumaya devam etsin. Okumayanlar için ilk yazıya giden kuantum deliği  burada . Kaldığımız yerden devam. DP (Depersonalization) iki farklı bağlamda cereyan ediyor. Psikolojik ve Nörolojik. İkisinin belirtileri ve yaşattıkları aynı. Temel tetikleyicileri de aynı. İnsanın kendine dair bilinci ve kimlik oluşturmasına yardımcı olan bir çok unsur var. İçinde yaşadığımız sosyal ve fiziksel çevre bunların başında geliyor. Kimlik oluşmasına yardımcı  olan bu faktörlerde meydana gelen ani bir değişim direkt olarak kimlik gelişimini de etkiliyor. Jacobsen'ın, hayatlarının bir kısmında Nazi Almanya'sında tutuklu kalmış denekler üzerine yaptığı deneylerin aktardığına göre, depersonalizasyon yaşayan hastalar, eski hayatlarından yaşadıkları ani bir kopuş ve içine savruldukları yeni kabus dolu dünyanın duygularında yaşadıkları ani değişimden dolayı hayatlarının yeni gerçekliğine adapte olamıyor ve yeni bir kimlik inşa ediyorlar.                      

Tarikata Beş Kala - Maladaptive Daydreaming 6

Resim
    Okumaya başlamadan önce maşallah çekin zira altıncı yazıyı yazıyorum, MD sahiplerini tek çatı  altında topluyorum ve hala ara sıra gelen mailleri cevaplıyorum. Bir haftaya İç İşleri Bakanlığına tarikat başvurusu yapacağım. Böyle maneviyatı yüksek Allahlık bir topluluk olarak yolumuza devam edeceğiz. Tarikat demişken. Tasavvufa ve tarikatlara hurafe diyen İsmail Saymaz'a sesleniyorum. Benle de çıksana tartışma programına. Bardağı kafana atayım.                                              Neyse. Bu blogda herkesin görüşlerine saygı gösteriyoruz (yersen) o yüzden sakinleşelim ve kendi işimize bakalım. Burası mübarek bir blog.                                         Bu yazıda iki farklı şeyden bahsedeceğim. İlk bu süreç hakkındaki kendi düşüncelerim, ikincisi de  MD sahipleri ile kurduğumuz WhatsApp grubu . Fark edilmelidir ki bu seriyi yazarken hep okuduklarım duyduklarım ve gözlemlediklerimi yazdım. Bunları da olabildiğince tarafsız anlatmaya çalıştım. Bu sefer bu sü

Aklın İplerini Salmak - Depersonalizasyon - 1

Resim
İnsan beyninin yapabildikleri beni hayrete düşürüyor.  Kendini savunmak için yapmayacağı şey yok adeta. Bir gün savunma adına bizi elden ayaktan düşürecek herhalde. Bu yazıdaki konumuz Depersonalizasyon. De-person-alizasyon. Kişinin kendine yabancılaşması. Benliğin silinmesi. Peki neden ve nasıl?                                                                                                                       Bu bloga yazdığım tüm yazıların neredeyse ortak noktası gerçeklik algısı ve kişi-dış dünya tasavvuru. Bloga yeni gelen arkadaşlar altında benim adımın yazılı olduğu herhangi bir yazıya bakabilirler, ne dediğimi anlayacaklar. Depersonalizasyon da beynin dünya ve kişilik tasavvuru arasında oynadığı sinsi bir oyun. Bilinçaltının kendi kendini kandırması. Tehlikesi de burada. Kişinin kendi içinde bir aksaklık olduğu için tabii ki son derece kişisel bir mesele ve kişisel olduğu kadar da karmaşık. İnsana dair he şey karışık zaten.    Tanım olarak depersonalizasyon, yahut de

Karalama Kampanyası - Akıl Sabitleme Çabası 3

Resim
    Bu yazıyı, anlatsam herkes anlardı bana anlatmadan anlayacak birisi lazım diyen, zihnindeki geceye güneş doğmayan bir grup karamsar insana ithaf ediyorum. Onlar kendilerini bilmiyor. Benlik bilinci zor bulunan bir şey. Bunu biliyorsunuz. İnsan nedir, manası nedir, kapitalizm bizi nasıl öldürüyor laiklik ilkesini tekrar tartışmaya mı açmalıyız? Evvelden yazdığım her konuyu kenara bırakayım, biraz boş bırakalım zihni. Çok fazla kurgu ve tasarı yapınca yazdığın yazı seni tasarlamaya başlıyor.                                               Yalnızlık Aşkın hakkında yazılıp çizilenler ilk on listesinde ilk sırada olduğu su götürmez bir gerçek. İkinci sırada da yalnızlık geliyor, çünkü aşk (sevgi) varlığı ile birinci yokluğu ile de ikinci sıradadır. İşte aşk öyledir varlığı yokluğu derttir. Yalnızlık dalga dalga gelir vurur çoğu zaman. Buradaki dalga metaforundan da anlaşıldığı gibi yalnızlık adamı boğar. Yazarın dediği gibi seçilen yalnızlık olgunlaştırır, içine düşülen yalnızlı

Psikanaliz ve Diğer Şeyler - Maladaptive Daydreaming 5

Resim
    Herkese merhaba. Serinin beşinci yazısına hoş geldiniz. Öyle görünüyor ki on sayısını görmeden bu konu bitmeyecek. Hatta gelen mail sayısına göre yirmiyi bile bulabilir. Zira bana mail geldikçe ben de yazı yazacak, öğrendiklerimi aktaracağım. Zaten insanoğlunun kutsallığı budur. Bilgiyi toplar, arşivler ve aktarır. Gerçi artık bunu yapay zeka yapıyor. Biz sadece tüketen konumuna doğru gidiyoruz yavaşça. Bir nevi kutsallığımızı kaybediyor,kendi düzenimizde pasif role geçiyoruz. Maladaptive Daydreaming sahiplerine müjdeli haber. İlerde daha az sorumluluk ve daha çok hiçbir şey yapmamakla harcayacağınız boş zamanınız olacak. Beşinci yazı olmasından mütevellit artık herkesin konuya vakıf olduğunu varsayıyorum. Yok ben damdan düştüm diyenler için,  buraya  tıklayarak önceki yazılara gitmek mümkündür. Blogumuz aynı zamanda klimalıdır, aile yerleri üst kattadır. Pekala, bu yazıda siz değerli okuyuculardan gelen güzel maillerden öğrendiklerimi kendi düşüncelerimle harmanlay

Yeni Düş Çarkları - Maladaptive Daydreaming 4

Resim
Herkese merhaba! Bu konuya dördüncü yazıyı yazıyorum, vay canına. Blogu güncel ve popüler tutmak için farklı konular bulmaya çalışıyordum ve bu konuyu da beğenerek ve eğlenerek yazmıştım. Şimdi geldiğim, geldiğimiz nokta harika. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Pekala, şimdi Serinin üçüncü yazısının sonunda mail adresimi vermiş, bana mail atmanızı istemiştim, ilk üç yazıya gelen yorumları da bir sonraki yazı için kullanacağımı söylemiştim. Boş durmadım ve bunların hepsini yaptım. Bunların da üstüne, Maladaptive Daydreaming sahiplerinin bir araya geldiği dünyanın her yerinden insanın buluştuğu site olan Wild Minds sitesine giriş yapıp diğer insanların hikayelerini okudum. Yazarınız çalışıyor yani boş yapmıyor.                               Şimdi, siz okurların en büyük ihtiyacı olduğunu düşündüğüm, okuyana kendini daha az yalnız hissettirecek, diğer insanların tecrübelerini anlatacağım. Bloga yorum atanlara sormadım çünkü özel blog değil yani bu kamuya açık zaten ama mail