İyiye Giden Şeyler - Maladaptive Daydreaming 7

    Final haftam gelmeden seriye yeni bir yazı yazmam lazım yoksa kendi kurduğum grup tarafından tekfir edileceğim. O yüzden yedinci yazıya hoş geldiniz. Başlıkta dediğim gibi çoğu şey iyi gidiyor. Bunun da bir çok sebebi var.

    Evvela artık konuştuğum arkadaşlar, hem kurduğumuz whatsapp grubundakiler hem de mail yoluyla bana ulaşanlar, iyi şeylerden bahsediyor. Yani Maladaptive Daydreaming'e olan farkındalık arttığı için sanırım konuştuğum insanlar daha temkinli ve tedbirliler kendilerine karşı. Bu da dolaylı yoldan mutluluğu getiriyor. Çünkü neyle karşı karşıya olduklarını biliyorlar artık. Belirsizlikten kurtuldular. Altı tane yazı yazdım, kurtulsun herkes hadi bakayım.

    İnsanın hayatı belirsizlikten kaçmakla geçer. Bir sınır çizip kavramlar oluşturup baktığına anlam katmak ve bilinmeyenden bilgiyi doğurtmak ister. Bu hem akıl sahibi hem yürek sahibi hem de vicdan sahibi olmamızın nihai çekirdeğidir. Ben de aşağı yukarı bunu yaptım. Bu yüzden artık iyiye gidiyor durum. Birisi bana MD serüvenini anlattığı zaman tanıdık kavramları yakalayabiliyor, anlatılanı bağlam içinde daha iyi idrak edebiliyor, belirtileri teşhis edebiliyorum. Hatta yine tedavi etmemekle birlikte nasıl bir yol izlemesi gerektiği konusunda tavsiyeler verebiliyorum. Çünkü artık bu konuyla çok fazla haşır neşirim.İyi tanıyorum her şeyi. Bu yüzden de mutluyum ve işlerin iyiye gittiğini düşünüyorum. Çünkü bilmek mutluluk veriyor. Sadece başka insanlardan öğrendiklerimle değil tabii ki. Diğer insanlarla yaptığım her konuşmanın bir ucu da bana dokunuyor. Yani ben de sürekli öğreniyorum. Başkaları hakkında öğrenmek bilgi, kendim hakkında öğrenmek mutluluk veriyor. Çünkü bilirsiniz ne demişler, başkasını bilen bilgi edinir, kendini bilen aydınlanır. 

                                            

    Değinmemiz gereken bir başka konu da son dönemlerde adı çıkan Fluvoksamin adlı ilaç. (İnşallah doğru yazdım.) Her seferinde bu ismi yazmayacağım. Kısaca Fluk diyelim. Bu ilaç serotonin hormonunu düzenleyen bir anti-depresan aslında. Serotonin de mutluluk zindelik gibi beynin pozitif olgularını sağlayan kritik bir aktör. Eksikliği depresyon, obsesif bozukluk, cin çarpması ve Batı hayranlığı gibi ruhsal hastalıklara neden oluyor. MD'nin de mutluluk vermeyen gerçeklikten kaçıp tatmin eden hayallere sığınmak olduğunu akılda tutarsak Fluk pekala MD için bir çözüm olabilir. Zira ilacı yuttuktan sonra mutlu olacaksanız hayal kurmaya ihtiyacınız yok, gerçekliğe bodoslama dalabilirsiniz. Lakin ilacı yutayım derken hapı yutuyor da olabilirsiniz. Nitekim bu Fluk aslında sadece belirtiyi tedavi ediyor. Şu şu sebepten ötürü mutlu değilim, hop bir ilaç atayım artık mutluyum. E ilk başta mutsuz eden sebeplere ne oldu? Asıl ona odaklanmak gerekmez mi? Kendine saygısı olan insan bunu yapar, hap atmaz. Ha ben demiyorum ki size asla kullanmayın bu ilacı. Bununla yetinmeyin sadece. Hatta bu ilacın vereceği enerji ve mutlulukla altta yatan sebeplere daha kolay ulaşabilirsiniz. Batı hayranıyım çünkü kendi kültürüme düşman ve yabancı olmam öğretildi demek gibi mesela. Bunun da çözümü var. Onu da yeni başlamayı düşündüğüm seride yazacağım.

Başka neler iyi gidiyor? Bloga reklam vermeye karar verdim. Para kazanacağım. Bir lira falan da olsa bu beni mutlu eder çünkü eşek kadar oldum artık para kazanmaya başlamam lazım artık. Bir mendil açıp dilencilik yapsam blog yazmaktan kazanabileceğim paranın hayli mislini kazanabilirim ama yapmıyorum. Çünkü bu blog aslında para kazanmak için değil, edebi amaçlar uğruna açıldı, bir de öz saygı ayrıntısı var. Sırf öz saygımdan ötürü 101 oynarken birlerden per yapmıyorum mesela. Yine öz saygıdan ötürü ilaçtan gelecek bir mutluluk ile yetinmezdim. Siz de yetinmeyin.

     Bu konu daha çok irdelenmeyi hak ediyor. Hem iyiye gidiş olarak gördüğüm hem de MD ile başa çıkmada önemli bulduğum bir nokta: Kendine saygı duymak;

    Hayat akıyor, biz de içindeyiz. Bu diyardan gitmek seçenek dahilinde değil, bu kervanı gütmemiz şart. O zaman, gelip geçen güzel yeşilliklere, sürüye saldıracak aç kurtlara, koyunların içine düşebileceği toprak çukurlara dikkat etmek, sürüyü mümkün olduğunca sağlam ve hasarsız tutmak lazım. Aynı şey hayat için de geçerli. Bu hayatı zaten yaşayacaksınız. MD ile kendinizi istediğiniz kadar sarın sarmalayın, faydasız. Yaşayan bir bireysiniz. Hayat istediğiniz gibi gitmiyor diye küsüp mızıkçılık yapıp oyundan çıkmak yerine hayata daha da sarılmanız lazım. Çünkü bütünü değiştirmek için onun bir parçası olmanız lazım. Kendinize saygı duymanız bunun içinde evvela kendi hayatınıza saygı duymanız lazım. Yaptığınız işe saygı duymak sizi saygın biri kılar zaten. (İhsan hocadan mülhem.)

      Daha fazla yazmak isterdim lakin söylenmesi gerekenler söylendikten sonra konuşmak gereksiz. Gereğinden fazla uzayan yazı maksadından sapar demişler. Bu yazıyı da madem burada bırakalım. Sonraki yazıda işler daha da iyiye gider inşallah.

Diğer yazılar için;

Serinin ilk yazısı, bir efsanenin başlangıcı, Hayallerin Kontrolden Çıkması - Maladaptive Daydreaming

Bu yazının serinin ikinci yazısı için  Hayallerin Ayyukası - Maladaptive Daydreaming 2

Maladaptive Daydreaming tedavi edilebilir bir şey mi?  Gerçekliğe Gerçek Dönüş - Maladaptive Daydreaming 3

Okurlardan gelenleri paylaştığım, tavsiyeler ve soğuk espriler içeren yazı Yeni Düş Çarkları - Maladaptive Daydreaming 4

Olaya bilimsel de yaklaşalım diyen pimpirikliler için Psikanaliz serpiştirmeli sonraki yazı Psikanaliz ve Diğer Şeyler - Maladaptive Daydreaming 5

Dünyanın değil, kainatın dört bir yanından toplanan MD sahipleri grup kurduk bakınız Tarikata Beş Kala - Maladaptive Daydreaming 6

Blog yazılarının uzay boşluğuna gitmediğini, artan farkındalık ve baş etme gücünü anlatan yazı İyiye Giden Şeyler - Maladaptive Daydreaming

Aşırı hayal kurmanın can sıkıcı bir yan etkisini yan anlatan yazı Düşsel Kırılganlık - Maladaptive Daydreaming 8

Benim MD olduğum zamanları ve kurtulma mücadelemi anlatan yazı Galaktik Savaşçılar Diyarı -Maladaptive Daydreaming 9

Nihayet, Final Müthiş Son - Maladaptive Daydreaming 10