Kayıtlar

Göğe Doğru

Resim
    Göğe doğru bak.  Düşüncelerin neşenden daha ağır. Biliyorum öğrenmek istemiyorsun çiçeklerin adını. Acılarını bile nasıl yaşaman gerektiğini dikte eden, demirden oyma heykeller var aklında. Sırf tanıdık olduğu için tutunuyorsun sancılarına. Aklın hiç ritim tutmuyor. Gıpta ediyorsun kavuşanlara.  Kaç vadi geçeceksin bilsen, belki bir adım fazla atarsın, daha az titresen. Biri ev olsun diye bakıyorsan, hani kapısına duvar örmemiş, yaşın kadar vadi daha geçmen lazım, boğulursun dönersen. İçindeki düşmanların savaşına meydan olmak istemiyor aklın. Ektiğin portakal çiçekleri uykusuz orduların marşıyla talan oldu, hatırla, kaç defa. Kaç defa yıkılacak mı inşa ettiklerim diye irkildin uykundan, kalelerin hep kumdan, savaşların haybeden, yastığın birikmiş kuyu taşlarından. Nefes alırken yukarı bak, söyle kaşların neye çatık. Elini değil göğsünü aç, söyle aklın neden karışık. Bu fevri gecede sen ben yok, söyle kalbin neden kırık. Dilin dönmüyor başından büyük işlerin izah...

Dijital Fantazyalar - Artçı MD 10

Resim
       Artçı MD serisinin de 10. yazısını yazdığıma göre bu seriyi de nihayete erdirmiş oluyoruz ahali. MD ile ilgili dikkatimi çeken önemli bir konuyu daha yazıp bu seriyi bitireceğim. Haddini aşan her şey zıttına meyleder misali, MD hakkında farkındalık yaratalım derken laf kalabalığı arasında insanların okumak istediği şeylerin önüne geçmeyelim. Son dönemlerde  YouTube'da enteresan bir format dikkatimi çekti. İnsanlar ünlülerin hayran gruplarına sızıp oradakileri işletip şaka videoları çekiyorlar. Bu hayran gruplarının yapısı çok ilginç geldi. Gençler, çoğunluğu 16 yaşından küçük genç kızlar, bu instagram gruplarında hayranı oldukları müzik gruplarının bir üyesi rolüne girip kendilerine hikayeler yazıyorlar. İlk bakışta masum gelen bu rol yapma oyununun, gençlerin oynamayı üstlendikleri rolleri endişe verici derecede sahiplenmeleri, rol yapma sırasında içiyormuş gibi yaptıkları kahvenin bile internetten resmini bulup gruba atmaları, grupta işler istedikleri g...

Kötürüm - Artçı MD 9

Resim
Uyumsuz hayal kurma hastalığı (Maladaptive Daydreaming, MD) ile ilgili yeni yazıya hoş geldiniz. Yıllardır bu konu hakkında yazdığım için teknik olarak anlatacak fazla bir şey yok, bu yüzden artçı md serisinde kendi tecrübelerimi aktarıyorum. Bunu yaparken amacım okuyuculara farklı bir bakış açısı sunarak kendi MD süreçlerini daha kolay anlamalarını sağlamak. Çünkü yazarınız artık bir MD profesörü. Daha önceki yazılarda artık MD sayılabilecek kadar uzun ve yoğun hayaller kuramadığımı söylemiştim. Bunun nedeni hayatımın artık hayal kurmaya gerek kalmayacak kadar iyi olması değil. Hayal kurma yetimi fazlaca baskıladığım için artık kötürüm kalmış olmam. Evet, hayal kuramıyorum. Motivasyon eksikliğim geliyor başta bunun sebebi olarak. Hayal kurmanın beni bir yere getirmeyeceğini farkında olmak tüm istencimi kamçılıyor. Dahası, artık yaşım da ilerlediği için hayatın diğer sorumlulukları hep ağır basıyor. Kaldı ki, hayal kurmaya ayıracak vaktim de yok. Lakin, beynimin içinde bir yerlerde hal...

Oval Zihin - Artçı MD 8

Resim
Yirmi yedi yaş. Çeyrek asrı devirdikten sonra insanın aklı epey katılaşıyor. Hayal dünyasından kopmuşum. Onun dışında hem sağlıklı hem sağlıksız alışkanlıklarım var. İç güç gırla, akademik kariyer Allah kerim. Tırısta ilerliyor hayat. Ta ki, aniden üstüme bir şey çuvallanana kadar. N'oluyoruz diye irkilip bi etrafıma bakıyorum. Meğer içerden gelmiş hareket. Bir şeyler aklımın camdan duvarlarına tıklatmış. Sonra, tabana kuvvet kaçmaya çalışıyorum zihnimde bir oraya bir buraya. Ancak, aklım oval bir oda imiş, hiç bi yere sinemiyor, gardımı alamıyorum. Sonra kötü adamlar yakalıyor beni aklımın içinde. Ters kelepçeyle duvara yüzüm dayanmış bir şeylerin izahını yapmaya başlıyorum. Yok, olmamış bu zihin, hiç bir şeye hazır değil. Gücümün yetmediği bir gerçekliğin içine fazlaca derinlemesine atlamışım yahu meğer. Böyle yazınca güzel de gelmedi gözüme. Yüzmek için girdiğim denizde boğulmaya başlamışım desem, fazla sıradan fazla bayağı. Bu hayatta da her şey olabilirim, sıradan olamam, olma...

Melankolik ve Hayalperest - Artçı MD 7

Resim
 Artık aşık olmadığıma göre yeni yazı yazabilirim. Hehehehehehehehehehe.                                                  MD sahibi insanları bir araya getirdiğim arkadaş grubumuzda kimileri evlenmeye, kimileri yeni işlere başladı. Herkesin hayatı akıp gidiyor, çok şükür, MD de tabii bu süreçte onların hayatına eşlik ediyor. Benimkine ettiği gibi. Peki MD ve ben şuan ne alemdeyiz?  Hayal kurma hastalığından kurtulmak için dibine kibrit suyu döktüğümü biliyorsunuz. Bu da ister istemez hayal kurma yetimi köreltti. E doğal olarak. Bazen lan acaba kötü mü yaptık diye ürpermiyor değilim, lakin böyle düşününce de hayal dünyasından ayılmak için harcadığım yılların hamisi ergen Emre'ye bir kötülük yapmış gibi de hissediyorum. MD'den esasen nasıl kurtulduğumu önceki yazılarda anlatmıştım. Şimdi bağlantı koymaya çok üşendim isteyen bana ulaşsın atayım bağlantısını...

Zayıf Adam

Bu diyarda benim adım Belki, Zayıf adam.  Astarı yüzünden fazla gelen, Kendi tadına aşık yamyam.  İnce, masum sorularla aklımı oyalayabildiğim kadar oyalarım.  Sonra geçer benim de sıram.  Mabedim belli, ben bu yola tekrar çıkarım arkadaş.  Ateşini söndürmedim örsün, ellerimi üstüme sürdüm ve kalktım geldim, anlıyor musun?  İçimde bir öfke biriktirdim, acısı ruhuma zarar. Lekeleniyor aklımın üstüne çektiğin zar. Bak bu kelimeleri dövdüm ve rendeledim, ellerim soyulup kalem olana kadar. Parçalanmaya geldim ben. Biliyorum ateş çukuruna istikameti. Bilerek düşüyorum ben buraya, insan başka nasıl aşar ki varlığıyla yaşadığı husumeti. Divane doğduğum bedeninin yazgısı. Yıkılıyorlar her ela gözlü güzelin nazarında. Yazgımın yolundayım tekrar. Yeni bir ışık, yeni bir aşık bekler köpüklü nehrin havzasında. Aklım kürdan iskeletler üstünde. Dibe batmış taştan bir kalbin büstünde. Ayağa kalksam su bileklerimde kalır. Bu sığlıkta boğuluyorum mu sandın güzel yüzlüm? Neh...

Yağmur Yağacak Gibi

Mesele benimle ilgili biliyorum. Kapımdan dışarı attığım her adımda, sevemediğim her insanda, kalem tutuşumda, umarsız umutlarımda. Fakat, fakat ben nereden bileyim ne doğru ne yanlış. Hiç görmedim bir başkasının içini. Çok geç olunca anladım hep, olayların aslını, nedeni, niçini. Aklımı geri saramam ki. Saatleri doldurdum kova kova ömrüme. Tüm fikirlerim törpülendi, sızılı bir arzu kaldı geri. Hayatımı tamamen anlamaya bu kadar korktuğumu bilmiyordum. Çeyrek asrım yabancı oldu, ilk kez isteyerek ciddi olduğumdan beri. Yağmur yağacak gibi. Sinirime dokunan şeyler de yalnız koyacak beni. Ağlamak için fırsat bulacağım, ağlamayacağım. Çıplak ayak fayanslar üzerinde gezeceğim, çoraplarım çok uzaktaymış gibi. Bir gün kelimeleri de bırakacak, yıkılıp kalacağım yorulmamış halimle, içimdeki yüzsüz isteklerin müsebbibi. Kendime karşı verdiğim her savaşı kazandım. Kim kazandıysa orada kaldım, kafam karışana kadar meydanı arşınladım. Bir sonraki yağmurda da, yerini bulduğum o çukura atılacağım. S...