Otopsi - Artçı MD 5
Bu yazının konusu kendi hayallerini analiz edemeyen arkadaşlara yol göstermek, yol yapmak, oy toplamak ve imparatorluğumu ilan etmek.
Evet şimdi ne yapıyoruz, Admin size kendi hayallerini, hayallerinden çıkardığı analizler ve analizler ışığında neler yaptığını anlatıyor. Vira bismillah.
Önceki yazılardan da bildiğiniz üzere hayatımın hatırı sayılır bir kısmı istemediğim insanlarla istemediğim yerlerde geçti. İstemediğim insanlarla olmak bende yeni insanların hayallerini kurma güdüsünü tetikledi.
İstemediğim mekanlarda olma durumu da başka boyutlara ve evrenlere kapı açabilen, kılıcı hem boyut anahtarı hem de galaktik bir silah olan bir kahraman olarak hayal ettim kendimi. Hani canı sıkılınca gidem ormanda yürüyem azcık gerçeklikten uzaklaşam diyenler olur ya. Benimki de o hesap ama kafam bozulunca bambaşka bi evrene gidiyorum. Ormana kafeye gitmek ne lan fakir bir köylü müyüm ben?
Beni şahsen tanıyanlar bu soruya evet dedi. Tanımayanlar için hayali sanal kişiliğimle insan kandırma seansı devamke.
Evet hayallerim yaşadığım gerçekliğin çirkinliğine göre evirildi. Ondan da önce hayali bir pokemon arkadaşım vardı. Oynadığım oyundaki ejderhayı kendime pokemon yapmıştım. Fakat bunları zaten 9. yazıda anlatmıştık. İşin biraz daha temeline inelim.
MD sahibi olmak, beynin yaşamayı talep ettiği hisleri hayal dünyasından tatmin etmek üzere sınırlarını genişletmesi demek. Peki bu genişleme nasıl oluyor, evet bildiniz, gerçek hayatta eksik olan yönlere doğru. Bu kadar basit.
İstemediğim yerlerde bulunmak bana başka bir diyarın hayalini kurduruyor. Bu hayal tetiklenmesinin izini sürmek kolay. Karmaşık olan daha duygusal, muğlak ve çok katmanlı hayallerin izini sürmek. Evet başka diyarlara gittim fakat ne götürdüm giderken? Gittiğim yeri nasıl hayal ettim, kimleri buldum kimlerin eksiliğini çektim. İşte bu asıl iz sürme gerektiren mesele.
Kendi üzerimden anlatayım. Benim hayallerimde gerçek dünyadan hiç kimse iyi adam olarak yoktu. Es kaza bir yada iki kötü karakter gerçek dünyadan esinlenmiş kişiler olurdu. Gerisi tamamen kurmaca. Bu durum da şunu gösteriyor ki hayatımda bir tane bile sevdiğim insan, hayırlı bi insan evladı yada Allah'ın mübarek bir kulu yokmuş. Yazık be.
Sonrasında hayallerimin tamamen güç odaklı olması üzerine düşündüm. MD'nin idealize edilmiş bir benlik üzerine inşa edilmesi zaten malum. Benim inşa ettiğim karakter de güçlüydü. Çok güçlüydü hatta. Bakınca insanların içini, niyetlerini ve yalanlarını gören gözleri vardı. Bu da gerçek dünyada kimseye güvenmiyor, herkesi sahtekar sanıyor olmamdan geliyordu. Çok da haksız değilim bu gözlemimde ama neyse...
Karakter fazla felsefi tartışmalara girmez, Dünya'yı sömürmek isteyen uzaylı istilacılara karşı safi güç kullanırdı. Bunun da sebebi gerçek hayatta felsefi derinlikte kendime denk birini görmememden geliyordu. Kova burcu egosuna bakar mısınız arkadaşlar... 👀
İşleri biraz daha karmaşıklaştıralım. Olay örüntüsü olarak benim hayallerim gerçek hayatımla hiçbir benzerlik göstermiyordu. Yani sosyal ilişkiler, insanlık halleri, ev içi ilişkiler eğitim durumu vesaire hayallerim ve hayatım benzerlik göstermiyordu. Aradaki bağlantı tamamen duygusal boşluklar. Buradan da şunu anlıyoruz ki dış dünyanın gerçekliği, MD olsa da olmasa da, benim için ilgi çekici değil. Ben daha çok büyülü gerçeklik ve fantastik yönü ağır basan bir dünya arayışı içindeydim. Hala da öyleyim aslında da büyüdüğüm için çok dillendirmiyorum. Yoksa bir ejderham olsun sırtına binip düşmanlarıma ateş püskürteyim isterim yani hala.
Yorumlar
Yorum Gönder
Mesajınız için Teşekkürler! Daha hızlı cevap almak için mail atabilirsiniz!