Psikanaliz ve Diğer Şeyler - Maladaptive Daydreaming 5

    Herkese merhaba. Serinin beşinci yazısına hoş geldiniz. Öyle görünüyor ki on sayısını görmeden bu konu bitmeyecek. Hatta gelen mail sayısına göre yirmiyi bile bulabilir. Zira bana mail geldikçe ben de yazı yazacak, öğrendiklerimi aktaracağım. Zaten insanoğlunun kutsallığı budur. Bilgiyi toplar, arşivler ve aktarır. Gerçi artık bunu yapay zeka yapıyor. Biz sadece tüketen konumuna doğru gidiyoruz yavaşça. Bir nevi kutsallığımızı kaybediyor,kendi düzenimizde pasif role geçiyoruz.

Maladaptive Daydreaming sahiplerine müjdeli haber. İlerde daha az sorumluluk ve daha çok hiçbir şey yapmamakla harcayacağınız boş zamanınız olacak.





Beşinci yazı olmasından mütevellit artık herkesin konuya vakıf olduğunu varsayıyorum. Yok ben damdan düştüm diyenler için, buraya tıklayarak önceki yazılara gitmek mümkündür. Blogumuz aynı zamanda klimalıdır, aile yerleri üst kattadır.


Pekala, bu yazıda siz değerli okuyuculardan gelen güzel maillerden öğrendiklerimi kendi düşüncelerimle harmanlayarak anlatacağım. Gizliliğe aşırı önem veriyorum, bu yüzden isim vermeden ve hedef göstermeden anlatacağım.

Mesele aynı aslında. Sadece deneyimleyenler farklı. Herkes bir şeylerin eksikliğini hissediyor, Maladaptive daydreaming sahipleri bu eksikliği hayalleri ile kapatıyor.  MD sahibi olmayanlar da bir şekilde kapatıyor ama o konu Akıl Sabitleme Çabası adlı serinin bir sonraki yazısının konusu. Biz bu yazıda hayal dünyasını konuşacağız. Lakin vaktiniz varsa akıl sabitle çabası serisine de göz atın. (Kendi reklamını yapan blogger - 2019)

Konuya dönelim.

Tüm o karmaşık girift yapısıyla insan, çeşitli ihtiyaçlarla lanetlenmiş ve kutsanmıştır. Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisini biliyorsunuz.
       

                     ihtiyaçlar hiyerarşisi ile ilgili görsel sonucu



Bu ihtiyaçların hepsi bir araya gelince sağlıklı bir insan oluyoruz. Lakin, özellikle bu kahrolası yüzyılda, insan yeri geliyor en temel fizyolojik ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor (Yemen) güvenliğinden endişe duyuyor (Suriye) aidiyetsiz, kimliksiz ve sevgisiz var oluyor, değer eksikliği hissediyor (Japonya). Tüm bu ihtiyaçlar doğamızdan gelen şeyler olduğu için göz ardı edilmeleri imkansız, yani tatmin edilmeleri lazım. İşte Maladaptive Daydreaming elinden geldiği kadarıyla, eksikliğini hissettiğiniz bu duyguları tamamlamak için gelişiyor. Nasıl ki boğazınız kuruyana kadar susuz kaldığınızda beyniniz size sürekli su ve suya dair şeyler gösteriyorsa güvenlik, sevgisizlik ve değersizlik durumlarında da beyniniz sizi bu eksiklikleri kapatabileceğiniz bir yere götürüyor, hayal dünyanıza.



Dört yazı boyunca bahsettiğimiz o meşhur korkulan gerçeklik aslında eksikliği hissedilen bu duygular işte. Size ihtiyacınız olanı vermeyen gerçekliği korkutucu bulduğunuz için hayal dünyasına kaçıyorsunuz. Şuna dikkat. Bahsi geçen duyguları talep etmek sizin insanlıktan gelen haklarınız. Kendinizi zayıf ve iradesiz görmeyin. Her insan evladı yemek içmek, barınmak, güvende hissetmek, ait olmak, sevmek sevilmek ve tutunacağı değerler ışığında kendini gerçekleştirmek ister. Bunları talep etmek hakkınız. Edin de, ama gerçeklikten, hayal dünyanızdan değil.

Yine her daim söylediğim kendini incelemeye alma işi de tam bununla alakalı. Gerçek hayatta elde edemediğiniz talepleri saptamakla. Bunun için kendinize olan mesafeleri aşmalı ve kendinize karşı dürüst olmalısınız. Gerçekten dürüst. Çünkü insan kendine yalan söyleyebilir.
(Bu konuyla ilgili yazıya da buraya tıklayarak gidebilirsiniz.)

Göreceksiniz ki, hayal dünyanız aslında tamamen gerçekleşemeyen arzularınız ile dolu. Hayal dünyanızda kendinizi seviyor, başkalarını seviyor, başkalarından sevgi görüyor, istediğiniz insanlara ulaşabiliyor, duygularınızı açık açık yaşıyorsunuz. Hatta negatif duyguları da yaşıyorsunuz. Kendi cenazeniz, zarar gördüğünüzü, kaza geçirdiğinizi, başkalarının size kötü davrandığını, itilip kakıldığınızı, kaçırıldığınızı ve hatta öldürüldüğünüzü falan da düşünebilirsiniz. Hepsi sizle, iç dünyanızla alakalı. Peki siz kimsiniz, hah o önemli. Sandığınız kişi değilsiniz.

İnsanın kendini tamamen rasyonel ve doğru biçimde incelemesi biraz zor. Zira insan psikolojisi alanında akademik arka planınız olması lazım. Bu konuda size bir çeşit psikanaliz çalışması olan Engin Geçtan'ın İnsan olmak kitabını şiddetle ve şiddetle öneririm.

                                           insan olmak ile ilgili görsel sonucu

Kendinizi çok iyi tanıdığınızı, samimiyet ve dürüstlüğünüzden şüpheniz olmadığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Tartışmaya açık da olsa bu doğru olabilir. Lakin, siz kendi iç dünyanızda fazlası olarak, ailenizle olan bağlarınız, çevrenizle olan iletişiminiz ve dahi bir sürü klişe örneklerle sarmalanmışsınız. Bence öyle değil dediğiniz muhtemelen öyledir, onun bununla alakası yoktur dediğiniz şeyler göbekten bağlıdır. Ben yapmıyorum dediğiniz şeyleri de yapıyorsunuzdur. Kendini bilmek kolay iş değil. Yardım alın. Bu kitabı da bir şekilde elde edin ve okuyun. Pahalı bir şey değil zaten.

Psikanaliz hakkında başka bir kitap, bir kaynak yahut birikiminiz varsa, Freud ikinci kuşaktan kuzeniniz falansa artık bilemem bir şekilde kendi hayatınızı incelemeye yardımcı olacak neyiniz varsa kullanın. Günlük tutun, samimiyetine güvendiğiniz insanlarla bu konu hakkında konuşun, tercihen çekirdek ailenizden biri olsun. Olmadı bana mail atın. Belki canım isterse cevap yazabilirim size.

                            Bu sitedeki çoğu kızların egosu aynı böyle değil mi 😃?

-Allah herkese bu hanım ablamızın özgüveninden versin.-


Son olarak son projemi açıklayayım. Hiç buraya kadar geleceğini düşünmezdim ama bir Whatsapp grubu kurmayı düşünüyorum. İki blog yazdın da kanaat lideri mi oldun başımıza demeyin, bunun çok faydalı olabileceğini düşünüyorum.



Gruba girmek, yazarlığı neden bırakmam gerektiğini söylemek, gerçek hedefine yönlendiremediğiniz öfkenizi kusmak, blogun güzelliğinden bahsetmek, ya da bir bayramda kandilde ne olursa bir selam çakmak için mail adresim

erdogdu.exodya@gmail.com

Diğer yazılar için;

Serinin ilk yazısı, bir efsanenin başlangıcı, Hayallerin Kontrolden Çıkması - Maladaptive Daydreaming

Bu yazının serinin ikinci yazısı için  Hayallerin Ayyukası - Maladaptive Daydreaming 2

Maladaptive Daydreaming tedavi edilebilir bir şey mi?  Gerçekliğe Gerçek Dönüş - Maladaptive Daydreaming 3

Okurlardan gelenleri paylaştığım, tavsiyeler ve soğuk espriler içeren yazı Yeni Düş Çarkları - Maladaptive Daydreaming 4

Olaya bilimsel de yaklaşalım diyen pimpirikliler için Psikanaliz serpiştirmeli sonraki yazı Psikanaliz ve Diğer Şeyler - Maladaptive Daydreaming 5

Dünyanın değil, kainatın dört bir yanından toplanan MD sahipleri grup kurduk bakınız Tarikata Beş Kala - Maladaptive Daydreaming 6

Blog yazılarının uzay boşluğuna gitmediğini, artan farkındalık ve baş etme gücünü anlatan yazı İyiye Giden Şeyler - Maladaptive Daydreaming

Aşırı hayal kurmanın can sıkıcı bir yan etkisini yan anlatan yazı Düşsel Kırılganlık - Maladaptive Daydreaming 8

Benim MD olduğum zamanları ve kurtulma mücadelemi anlatan yazı Galaktik Savaşçılar Diyarı -Maladaptive Daydreaming 9


Yorumlar

  1. Merhaba.Öncelikle şunu söyleyeyim ki, harika bir blogunuz var.Ben son bir kaç yıldır MD sahibiyim. Ve aslında bundan kurtulmak istemiyorum. Beni iyi hissetiriyorlar...Keşke gerçek hayatta eksikliğini hiss ettiğim şeyleri gerçek şeylerle kapata bilsem ama beceremiyorum. Bu yüzden hayallerim elimde olan tek şey gibi. Kaç tane hayali arkadaşım var artık sayısını unuttum. Ama bu hayali arkadaşlar da yalnızlığımı kapatıyor...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Rovshana. Blogu beğenmene sevindim.

      Yaşını bilmiyorum ama bu konuda naçizane bilgili olarak seni uyarmak isterim. Hayal dünyasının verdiği konfor kalıcı değil geçici. Özellikle yaşın ilerlediğinde ve birey olmanın sorumluluğu üzerine çöktüğünde hayal dünyasında bile rahat edemeyeceksin. Yani gerçeklik herkeste olduğu gibi sende de üstün gelecek. Bu durumu erkenden fark eden biri olarak üstünde çalışmaya başlamanı şiddetle tavsiye ederim. Gerçeklik seni kuşatmadan sen onu kuşat ;).
      -Emre

      Sil
  2. Whatsapp grubu kurdunuz mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet. erdogdu.exodya@gmail.com adresine mail atarak katılabilirsin

      Sil
  3. şimdi bir şey soracağım.gercek hayatta tanıdığınız insanlarla kurabileceğiniz diyaloglar üzerine hayalden sohbet etmek bu hastalığa girer mi? ben bana faydası olduğunu hissediyorum çünkü bı yerde hayal ettiğim şeyin sohbeti açıldığında direkt o konu hakkında konuşma yapmış gibi sohbet edebiliyorum sosyal zekami arttırdığını ve hazır cevap olmamı sağladığını düşünüyorum. ama yine de sizin düşüncelerinizi de merak ediyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar, geç cevap için kusura bakma, blogger artık gelen yorumları mail olarak bildirmemek gibi bi karar aldı nedense. Aptal aptal işler.

      İşin hastalık kısmı gündelik hayatınıza kötü etki etmesinden geliyor. Yani kurduğunuz hayaller zararın aksine sosyal zekanızı geliştiriyorsa tabii ki bu iyi bir şey :)

      Sil

Yorum Gönder

Mesajınız için Teşekkürler! Daha hızlı cevap almak için mail atabilirsiniz!