Müteahhitlik - Artçı MD 2

Maladaptive Daydreaming. Evet nedir bu? Şudur

Evet şimdi MD'nin ne olduğunu 10 yazı boyunca anlattık. Eşek değilseniz okudunuz herhalde. Bu yazı, MD'yi yaşamış ve aşmış biri olan blog yazarı haşmetbapları Anadolu'nun ve Rumeli'nin Sultanı Cihannüma Hazretleri ben denizin, MD sonrası yaşadıklarını anlatıyor. Tam unvanımı her seferinde yazmak zor olabilir o yüzden kendimden ben diye bahsedeceğim. (bknz: ucu kaçan sarkazm)

Evet MD bittikten sonra hayatımda neleri fark etmeye başladım bu yazı esasen bunun hakkında. Karakter veya fıtrat meselesi olabilir tam emin değilim ama dış dünyayı oldum olası bir kaos fırtınası olarak görmüşümdür. Büyüdüm okullardan mezun oldum işe girdim gönül işine düştüm yaşadım ettim derken fikirlerim değişir sanıyordum. Fakat değişmedi. (şaşırma efekti)

Dünya hala tam bir kaos fırtınası. Kardeşim kan yağmuru yağacak neredeyse her yere bu nedir Allah için. Bir insan evladı da görmedim ki bu kaostan nasibini almamış olsun. Mutlak mutluluk diye bir şey yok. Çok garip yani bunu hala zar zor idrak ediyor, kabullenmeye çalışıyorum. Çevremde en aklı başında dediğim insanın bile azcık içine girince öbek öbek yangın bulutları yükseliyor. Herkes yanmış bitmiş kül olmuş yani. Kimse yaşadığı hayattan memnun değil. Ha belki içinde bulunduğum sosyoekonomik vaziyetten ötürü budur diyorum ama tanıdığım nice zengin ve güçlü insanda da durum böyle. MD olarak hayallere bağlı yaşadığım için hayatı kaçırdığımı sanırdım. Hala da kısmen böyle düşünüyorum. Fakat MD bağımlısı bir insanın hayallerine tutunması ile işkolik bir insanın işine tutunması arasında mekanik olarak hiçbir fark yok. Herkes yaşamak istemediği hayatın içinde olmanın sancılarını bir şeylere tutunarak bastırmaya çalışıyor. Kimisi parasına kimisi sosyal medya şöhretine kimisi oyuna müziğe.

Herhalde diyorum, bakanlığın yemekhane sırasında kendi kendime düşüncelere dalmışken, kimse bu dünyaya rahatlık ve mutluluk için gelmediğimiz gerçeğini kabullenemiyor. İnsanların dış dünyayı imar çabası da tamamen bundan ibaret. Daha iyi bir dünya için. (Güzellik yarışmasına tacıyla katılmış aptal bir sarışın ses tonuyla okuyunuz son cümleyi.)

Bu imar süreci için çok fazla şey gerekiyor. Beton, demir, çimento, amele, TikTok müziği falan. Çok şey. MD yaparak kolaya kaçmışım onu fark ediyorum. Hayal dünyasını imar için sadece vakit gerekiyor. Çok enteresan değil mi?

Bu imar sırasında insanlar hırsları ve sapkın fikirleri ile dış dünyaya ve onun sakinlerine çokça zarar veriyor. Dış dünyanın bu kadar korkunç bir yer olması da esasen tam olarak bu noktadan kaynaklanıyor. Daha iyisini yapmaya çalışırken daha kötü yapmak. Bu dengesizliği hayatın her boyutuna saçabiliriz. Bakınız kapitalizm olarak birilerinin zenginleşmesi için birilerinin fakirleşmesi gerekiyor. Eskiden batılılar mesela kendi milletinin çocuklarını 16 saat boyunca vardiyalarda çalıştırırdı. Şimdi sömürgeciliğin bittiğini sanan masum üçüncü dünya ülkelerinin çocuklarını sömürüyorlar. Kapitalist adamın hayalinde dünyanın imar edilmesi için birilerinin cehennemi yaşaması gerekiyor.

Daha da örneklendirelim. Kendini iyi hissetmek ve sinesindeki kafam kadar boşluktan kaçmak için agresifleşen ve çocuk parkında kendinden zayıf çocuklara şiddet uygulayan bir zorbanın içinde yaşamak istediği güç dünyası, gücün ne ve kimde olduğunu anlamak için zayıf insanlara muhtaç. Birinin güçlü hissetmesi için diğerinin ezilmesi gerekiyor.

Dünya kazananlar dünyası mı yani ey admin diyebilirsiniz. Kısmen derim ben de. İyi amaçlarla dünyayı imar etmeye çalışan insanlar da var. Birleşmiş Milletler konferansına çevre dostu botuyla gelip reklamını yapıp dönerken özet jetine binen Greta Thunberg gibi. Yada ismi ne boksa işte.

Tamam şaka bir yana, adaletten eşitlikten ve birlikten yana insanlar da var. Bu insanlar da dış dünyayı imar etmek istiyor. Soylu ve ilahi bir amaç, saygılarımı sunuyorum. Fakat asıl mesele eşitliğin ve adaletin nasıl sağlanacağına bağlı. Herkes iyinin ve doğrunun farklı bir şey olduğuna inanırken herkes için genel geçer bir doğru nasıl yaratılabilir? Dahası dünya bu doğru üzerine nasıl imar edilebilir?

Felsefe 101 dersinden bugünlük bu kadar arkadaşlar. Dağılalım.

Neyse işte. MD sonrasında bunları düşünüyorum. Dış dünyayı imar edemeyeceğimi fark ettikten sonra MD olmuşum ben onu fark ettim. İç dünyayı imar etmenin bir halta yaramadığını fark edince de bırakmışım. Yani mış falan diyorum da bunları yaparken her şeyi kasıtlı ve kontrollü olarak yapıyordum. Sadece beni bunları yapmaya iten güdülerimin bu kadar basit ve kapsamlı bir şekilde zikredilebileceğinden bihaberdim. Eh yıllardır MD hakkında okuyor ve yazıyorum. Artık bazı şeyleri daha iyi görebiliyorum.

Gifler temsili arkadaşlar. Normalde daha yakışıklıyım.

Velhasıl, ufak yaşta dünyayı iflah olmaz bir insan çöplüğü olarak görmüşsem hayal kurmaya bağımlı olmam çok anormal kaçmamalı. Tek başıma devrim yapacak halim yok. Siz de benzer durumlardaysanız kendinize çok yüklenmeyin. İnsan imara önce kendinden başlamalı. Kendinizi değiştirirken dış dünyanın yükünün sizi caydırdığının farkına değilsiniz eminim. Bir sonraki MD bırakma denemenizde kendi dünyanızda başlayın işe. Daha kolay olacak söz.