Cesur Yeni Dünya

Aldous Huxley'in kaleme aldığı bir ütopya örneği olan bu eser bu yazımızın konusu. Ön fikir olması için kitabı güzel özetlediğini düşündüğüm bir parçayı alıntılıyorum.

   Cesur Yeni Dünya" bizi "Ford'dan sonra 632 yılına" götürür. Bu dünyanın cesur insanları kapısında "Cemaat, Özdeşlik, İstikrar" yazan Londra Merkez Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi'nde üretilirler. Kadınların döllenmesi yasak ve ayıp olduğu için, "annelik' ve 'babalık' pornografik birer kavram olarak görülür Toplumsal istikrarın temel güvencesi olan şartlandırma hipnopedya -uykuda eğitim- ile sağlanır. Hipnopedya sayesinde herkes mutludur; herkes çalışır ve herkes eğlenir.

                                               cesur yeni dünya ile ilgili görsel sonucu
                                                             
    Huxley’in harikulade hayal gücünün yarattığı bu dünyada bilim her şeyi kuşatmıştır. İnsanlar kuluçka merkezlerinde dölleniyor, toplum sınıflandırmasına göre alfa beta gama gibi sınıflara ayrılıyor, şartlandırma adı altında her bireye ait olduğu sınıf ve bu sınıfın değerleri aşılanıyordur. Tabii ki bir de kullananı cennette bir gezintiye götüren soma adlı ilaç.

cesur yeni dünya ile ilgili görsel sonucu

Kapitalizmin en radikal halinin bir yansıması aşikâr olan bu sistemde bireyler şartlandırmanın sağladığı etkiyle severek günde sekiz saat çalışıyor, vardiya sonunda soma adı verilen haplarını alıyor ve günün geri kalanını gezmek, eğlenmek ve cinsel arzular için harcıyorlar. Teknolojinin kendilerini sarmalamasına izin verdikleri için de sanat ve edebiyat tabii ki ölmüştür. Sistemin istikrarı uykuda eğitim olarak çevrilen hipnopedya. Daha bebeklikten itibaren başlayan bu eğitimde bireylere mensubu oldukları sınıfa göre kabul etmesi gereken olgular uyku esnasında defalarca dinletilerek şartlandırma sağlanıyor, toplum sınıf sistemi oluşturuluyor. Alfalar yönetmek betalar itaat etmek üzerine eğitiliyor ve sistem hiç fire vermiyor. Herkes ait olduğu sınıftan memnun ve tüketmeye hazır olarak bilinçlendiriliyor.
                       
                                  cesur yeni dünya ile ilgili görsel sonucu

    Daha fazla ayrıntı verip kitabın sürprizini kaçırmayalım. Bu kitabı değerli kılan şey aslında günümüzde biz farkında olmadan bize işlemiş sistemin gözle görünür ve kabul edilmiş bir halinin yansıması olmasıdır. Liberalizmin gelebileceği en uç noktanın bir nevi özetidir kitap. Kadınlar doğadan gelen parçaları olan çocuk doğurma işinden bile soyutlanmışlardır. Herkes merkezlerde kuluçkalanır, yetimhaneden hallice merkezlerde büyütülür. Sonra iş sınıflarına ayrılır ve günlük çalışma saatlerini bitirdikten sonra isterlerse dans partilerine isterlerse deniz kenarına tatile gitmektedirler. Evlenmek, çift olmak korkunç sayılır, hatta üst üste aynı kişiyle ilişki yaşamak bile hoş görülmüyordur.

                            cesur yeni dünya ile ilgili görsel sonucu



Bu kurulu sistemin haklılığını ortaya koymak için kitapta bazı ilginç örnekler de vardır. Misal, alfa ve beta gibi toplumu sınıflara ayırmanın haklı gerekçesi olarak herkesin alfa olması halinde gücü ele geçirmek için yaşanan savaşların neden olduğu tahribatı gösteren bir deney anlatılır. Çalışma saatinin sekiz saat olması, insanlar altı saat çalışırken çok bol vakitlerinin kalması ve yapacak bir şey kalmadığı için pürüz çıkarmaya başladıkları anlatılarak haklılığa ulaştırılır. Yani uzun sözün kısası Huxley’in bu ütopyası, ya da distopyası, üzerine uzun uzun düşünülmüş ve her biri sağlam temellere dayanan dinamiklerden oluşan bir ütopyadır ve her şey zaten herkesçe kabul edilen olgular üzerine inşa edilmiştir.
                            
                                        aldous huxley ile ilgili görsel sonucu

    Kitapta geçen Vahşi karakteri bu ütopyanın hükmetmediği topraklardan gelen biridir ve yazar bu karakteri kullanarak ütopyayı müdahil olmamış birinin gözünden anlatır. Vahşi karşılaştığı bu ütopya  karşısında dehşete düşerken, ütopya sakinleri bu yabancıya bayılmıştır. Onu görmek için toplantılar düzenlerler.

Buradan sonrasını spoiler verebileceği için bırakıyorum. Geçelim kitaptaki ufak ayrıntılara. Orijinal bir basım olarak bulursanız alt notlarda ve çevirmen notlarında geçen ufak ayrıntılar.
·         

          Kitaptaki Mustafa Bond karakteri Mustafa Kemal Atatürk ve Sir Alfred Mond şahıslarının kombinesidir.
·        

              Kitapta insanlar sürekli Ford’um şeklinde nidalar atmaktadırlar. İngilizce tanrı anlamına da gelen Lord kelimesinin yerini burada Ford almıştır. Buradaki Ford tabii ki Henry Ford’dur. Bu ayrıntı önemlidir. Henry Ford’un iş felsefesi olan devasa üretim ve devasa tüketim tam anlamıyla işlesin diye Henry Ford çalışanlarının evlerine kapı kapı gezip insanları devasa tüketim hayatına uygun yaşamaya teşvik eden kişiler tutmuştur. Çünkü Ford’un ürettiği devasa miktarda araba devasa miktarda alıcı gerektirmektedir. Bu sistem Cesur Yeni Dünya için de aynıdır. Bireyler tüketmek için çalışır.
·         Kitabın ismi Shakespeare’in 1611 tarihinde yazdığı Fırtına adlı eserden gelir


Bu kadar bunca yakışıklı varlık varıp gelmiş buraya
Ne güzel şeymiş meğer insanlık
Böyle dünyalıları olan,
Yaşasın bu yaman, bu cesur yeni dünya
·         
         Shakespeare döneminde Brave kelimesi güzel anlamında kullanılıyordu, yani kitabın tam çevirisi Güzel Yeni Dünya sayılabilir.


Kitap hakkındaki düşüncem günümüz toplumunun karamsar bir aynadaki yansıması olduğudur. Bu kadar radikal olmasa da benzeri bir dünyada yaşadığımızı düşünüyor ve yazıyı bitiriyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

                        

                                                                                                                           Emre Erdoğdu



Yorumlar